ahşap oyuncak-mağaza

Tahta oyuncak, akıl oyunları, tahta kitler, yapı tuğlaları, müzik çanları için... www.ahsapoyuncak.web.tr

12 Nisan 2014 Cumartesi

Küplerin Oyun Hali; Fröbel-Montessori-Waldorf

Okul....İsmim Şule, almanca  Şule (Schule) okunuşu okul demek. Şule=okul
Adımın bana verdiği bir durumdan dolayı mı, Alzheimer hastası olup, artık öğretemeyen ve öğrenemeyen annem Dürrüşehvar Ünsal’ın  çok iyi bir matematik öğretmeni olmasından mı bilmiyorum, bir şeyler öğretmeyi hep çok sevmişimdir, daha doğrusu öğrenilmesi, farkına varılması için rehberlik etmeye  bayılmışımdır.
Öğrenmenin yolunun okul, ders, kurs  olmadığını düşünen bir Şule (Schule)’yim aynı zamanda. Hele hele okul öncesi eğitim kurumlarına okul, anaokulu denmesini hiç de benimseyemedim.
Öğretmen, ders, kelimelerinin kullanılması ise  minicik çocukların sırtına bir yük, sorumluluk bindiriyor, diye  düşünmüşümdür. Birçok  okul öncesi kurumda harflerin, sayıların öğretilmesini yadırgamışımdır.
 Bir  şeyleri ayrıştırararak, kategorize ederek, didaktik öğrenme yoluna da uzak durmuşumdur, öğrenilenin hayal gücüyle bezenmesi gerektiğine inanmışımdır.
 Daha çok küçük yaşta ayrıştırılıyor renkler, şekiller, doğadaki, yaşamdaki bütünlük çocuklardan gizleniyor adeta. Adları ile öğrenilmesi isteniyor, kategorilere ayrılıyor. Oysa yaşam bir bütün, matematik bir bütün, aritmetik, geometri gibi dersler değil, matematik çok boyutlu, içinde sanat da olabiliyor, tarih de biyoloji de.

Waldorf pedagojisinin kurucusu Dr. Rudolf Steiner,  matematik  göremediklerimizi, tutamadıklarımızı somutlaştırıyor demiş.
Matematikte, en çok da okul öncesi eğitimde büyük yer tutan küpler bugünkü konumuz, ve onların hikayesi..

Bir  varmış, iki yokmuş...
Tek varmış, çok yokmuş...
İşte öyleymiş tahta küplerin oyun hali...Tahtadan küpler yüzyıllar boyunca çocukların elinde şekillenmişler, desenlenmişler, farklı farklı kullanılmışlar

.


Tahta küplerin ilk sistematik kullanımı Almanya’da ilk anaokulunun (Kindergarten) ın kurucusu Fröbel ile başlamış. Gabe (Türkçesi armağan diye geçiyor )
Ne de güzel adlandırmış Friedrich Fröbel (1782-1852), okul öncesi çocukların oyun çerçevesinde bir araya geldikleri mekanları Kindergarten- Kinder=çocuklar, Garten= bahçe, bahçe eve yakın, ve  tabii doğal ve sade, Fröbel çocukları doğanın bir parçası olarak görmüş, bitkilere benzetmiş.
                                                         Gemüse: sebze,  Blumen:çiçekler, Feldfrüchte:  tarla meyveleri, 

Kindergarten’dan evvel okul öğrencilerinin kendi ekin alanlarının olduğu bahçede sebze ve  meyvesi yetiştirilip, aynı zamanda kompost yapılıyormuş, yani bahçe  çocukların oynayıp koşuştuğu yer değil, aynı zamanda üretilen bir alan, doğadaki süreci yaşayarak gözlemleyecekleri bir yer.

F.Fröbel, Montessori pedagojisinin kurucusu İtalya’nın ilk kadın doktoru Maria Montessori (1870-1952) gibi oyunu iş olarak görmemiş. Montessori pedagojisinde kullanılan materyaller didaktik, Fröbel’de ise sistematik olmuş, o sistematik geometrik şekiller farklı birçok şekilde kullanılmış. Muhtemelen Fröbel geometrik şekilleri yıllar sonra ahşap oyuncak fabrikası yanınca sistematik oyun araçları geliştiren Lego’ya esin kaynağı olmuş.
Fröbel’ in çocuğa yaklaşımı yaratıcılığı destekleyen nitelikte iken , Montessori pedagojisinde yeteri kadar yaratıcılığa yer verilmediği  birçok kişinin eleştiri konusu olmuş. Büyükten küçüğe üst üste diziler küplerle  pembe kule gibi  Montessori pedagojisine  de kolaydan zora çalışmak hakim.

 İlk olarak  zihinsel problemli çocukların daha iyi öğrenmeleri için Maria Montessori tarafından geliştirilen eğitim araçlarında, onların oyuna değil, yaptığı işe odaklanmaları hedeflenmiş, dolayısıyla didaktik materyaller geliştirilmiş.  “ kendi kendime yapmama yardım et” Maria Montessori’nin bu sözleri pedagoji ile ilgili tarihe geçmiş. Montessori pedagojisinde de Fröbel Gabelerinde de de kolaydan zora çalışmalar yapılmış.

Rudolf Steiner'in Waldorf pedagojisinde ise kullanılan malzemeler yapılandırılmamış,  doğadan hiçbir şeyin bu derecede köşeli olamayacağından yola çıkılmakta. Tahta bloklarda da genelde sert  köşelilerden sakınılmış, ayrıca kurutulmuş tahta parçaları doğadaki gibi kabuğu ile oyunun içinde kullanılmakta.
                                                 Waldorf tahta blokları-  Da Wanda firmasının ürünü


Bugün küpler aynı zamanda birçok oyuncağın, oyunun temelini oluşturuyor. Örneğin benim çok sevdiğim, Buğday ekolojik yaşamı destekleme derneğinin sloganı “yaşam dönüşümdür”oyunu olarak adlandırdığım soma küp  matematikçi bir ozanın buluşu; 7 farklı şekille 600 ün üzerinde şekil yapabiliryosunuz. Klasik rubik küp, ipli küp, 60 küp parçasından oluşan pentomino, IQ testlerinde kullanılan birçok renkli küpler,  zeka oyun- oyuncaklarının en popülerleri.

Ayrıca bugün durum öyle bir hal alıyor ki, el yapımı ürünlerin yerine çeşit çeşit görsel kartlar, talimatlarla ithal hazır fabrikasyonu üretilmi.ş   bu küpleri satın almanız için oldukça yüksek fiyatlar ödemek zorunda kalıyorsunuz.  Pentomino oluyor şık bir kutu oyunu ve kullanım klavuzu  olarak  Katamino (fiyatı 110 TL civarında), soma küp yine güzel bir ambalajla ve yapılacak şekillerin kartlarıyla  soma-küp exclusiv (30- 100,-TL arası),   1 cm3 den başlayıp 10 cm3 e kadar  devam eden Montessori pembe kulesi lisans vs. hakkı derken (420 TL)bugün. Montessori pedaojisinin kendisi  gibi en popüler eğitim modellerinden birisi, ve oldukça pahalı.
                                                                             *
Küpler ve küplerle oluşturulan oyunlar....Tabii ki çocukların bu oyunlarla oynamasında fayda var, ama beklentimiz onların zeka küpleri olması değil, bu olmamalı, beklentimiz onların çocukluklarını doya doya yaşamaları. Biz yetişkinlerin, öğretmenlerin ise oyunun özünü ve faydasını bilmemiz en önemlisi,  ki birkaç değil birçok kişi bundan faydalansın dileğimiz, oyuncağı üreten zanaatkar da, dar gelirli ailelerin çocukları da.
Aynı zamanda  her yaşın oyuncağı olduğu için mümkün olduğu kadar çok kişiye ulaşsın istiyoruz, ve bu yüzden her şeyden önce biz Gel Oyna olarak oyunun kendisini anlatıyoruz, dokunduruyoruz, oynattırıyoruz, oynuyoruz, paylaşıyoruz bildiklerimizi, sürdürülebilirlik için çabalıyoruz, öğrenmenin, üretmenin..... az ve bilinçli tüketerek...sadeliğe önem vererek....

Not:
.)” tek başıma” kelimesini kullanmayı tercih ediyorum, biraz bu benim T-lerle öğrenme metodolojisi ile alakalı, oysa “kendi başıma yapmama yardım et” Montessori’nin anlatmak istediği
.)Soma küple ilgili anlatımı 2014 aralığında TRT-Okuldaki söyleşide 5 inci dakikadan itibaren https://www.youtube.com/watch?v=a-4KkAIh5z4

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder